Kısa bir zaman öncesine kadar mutlu olup olmadığımı sorguluyordum ve
hayatımdaki doğru ya da yanlışların peşine düşmüş bunalmış bir haldeydim. Neyim
olduğunun farkında olmadığım gibi neler yapabileceğimin de farkında
değildim. Böyle bir anımda içimden gelen sesleri dinleyerek yardım arayışına
başladım.
Bu yardım arayışı kendi içimde sesini yükseltirken davranışlarım da
buna duyarsız kalmadı ve zihnim bedenimi harekete geçirdi . Harekete geçen
bedenim doğru adresi buldu ve o adreste kalbi öylesine güzel bir yardımsever
buldum ki. Bu yardımsever yumuşak ve nazik bir sesle , güven verici bir
gülümsemeyle " Anlıyorum. Bunları ben de yaşadım"dedi.
Bu yardım süreci
boyunca kendimi hiç bir şeyden korkmayan cengaver bir savaşçı gibi hissetmeye
başladım. Hiç kimsenin fikrinin önemi kalmamıştı artık , önem arz eden fikirler
bana aitti, kendi fikirlerimdi. Bana kimse kızmıyordu, ben kızgınlık
hissetmiyordum ve yıllardır içimde yuvalanmış garip topak topak olmuş her şey
yün yumağı gibi çözülmeye başlamıştı. O empatik kalpli yardım sever de bana bu
yünleri çile haline getirmede yardım ediyordu. Sabır ve anlayış doluydu.
Ben her şeyimi yavaş yavaş çözerken aynı anda hiç aklımın köşesinden
geçmeyen şeyleri de yapmak için hedef koymaya başlamıştım. İlginç bir
süreçti. Herkese iş düşüyordu ve herkes görevini aksatmadan yapıyordu. Sona
gelindiğinde ise ortaya bir eser çıkmıştı. Bu eser aldıklarımla verdiklerimin
muhasebesiydi. Bu eser benim içimin dışına çıktığının kanıtıydı. Bu eser benim
itiraflarımdan oluşuyordu.
Bunları yazarken sizden istediğim tek bir şey var. Kendinizi dinleyin ve ne
istiyorsunuz anlamaya çalışın. Hayatınızda her gün başkalarını dinliyorsunuz.
Ltf bir kez de durup kendinizi dinleyin. İstediğinizi duyun, anlayın ve harekete
geçin. Etrafınızdaki uzanmış yardım ellerini fark edin. O elleri fark ederseniz
hayatınızı ıskalamaktan vazgeçebilirsiniz. Hayat amacını, yaşam felsefesini
bulmak ve uygulamak! Bu kelimeler fazla ağdalı gözükebilirler, değiller ama.
Onlara kendi bakış açınızla bakın, taşıdıkları anlamları bir kenara koyun,
kendiniz anlam yükleyin. Yargılamayın, açık fikirli olun, iç sesinizle barışık
olun, dürüst olun , saygılı olun , güler yüzlü ve sevecen olun. Hayatınıza
mutluluğu davet edin. Kendinizde olmadığını düşündüğünüz ne varsa , dönün
içinize bakın: oradalar. Sadece farkedilmeyi bekliyorlar...
"Ve ben şükrediyorum hem de her şeye; yaratıldığım için,yaşamak için
gerekli olan her donanım bana verildiği için. Bana akıl verildiği için. Deney
yaparak hayatı anlamama izin verildiği için. Bu deneyler boyunca yanımda olan
bana yardımcı melekler için. Doğadaki her şey için. Hayvanlar ve ormanlar
için. Akarsular ve dağlar için. Yeraltı kaynakları ve madenler
için. Düşünebildiğim için. Gülebildiğim için. Ağlayabildiğim için. Sevinebildiğim
için. Acı çekebildiğim için. Organlarım için. Kıyafetlerim için. Evim için. Dünyanın
en iyi eşine ve oğluna sahip olabildiğim için. Benimle olan dostlarım
için. Benimle olabilecek düşmanlarım için. Sahip olduğum yetenekler için. Sahip
olduğum veya olacağım her şey için şükrediyorum. ( "Bir İki Üç Sıçra
kitabından/Selcan Yıldırıcı )
Sevgiyle kalın,
Sy
Muhteşem akıcı,etkileyici,insanın yaşamına yön veren beğenerek okuduğum kitaplardan bir tanesi Başarılarınızın devamını diler.Yeni kitaplarınızı okumaktan mutluluk duyacağımı paylaşmak isterim.
YanıtlaSilSevgiler...
Yorumlarınız için teşekkür ederim. sevgilerimle
YanıtlaSil