21 Kasım 2011 Pazartesi

Sustururuz çocuklarımızı...


Müritlerinden biri Buda'nın yanından ayrılmak üzereydi. Buda'nın öğretilerini yaymak için uzak bir yolculuğa çıkıyordu. Buda'nın ayaklarına dokundu ve onun hayır duasını almak için bekledi. Buda onu kutsadı ve orada toplananlar dönüp, "Bakın kardeşlerim" dedi;" Bu çok ender bir müridimdir."
" Peki, onu ender kılan nedir? "diye sordular.
O, hem annesini, hem de babasını öldürmüş biridir!" 
Bugüne kadar böyle bir şey hiç söylememişti. Ve hiç kimse asla bu adamın anne ve babasını öldürmüş olabileceğini düşünmemişti. O şimdiye dek gördükleri en sessiz, huzurlu ve sevgi dolu insanlardan biriydi. Sanki şefkatin vücut bulmuş hali gibiydi.
Biri sordu, "Anlayamadık. Annesini ve babasını öldürmekten kastınız nedir?"
Ve Buda şöyle yanıt verdi," Tam olarak bunu kast ediyorum: içinde anne ve babasına ait olan sesleri, ebeveynlerinin seslerini öldürdü o."İçinizde çok derinlere kök salmıştır bu sesler.
Alıntı: Osho, The wisdom of the sands,vol.ıı

Kendimiz için doğru olanı ifade etmek bizim en temel özgürlüğümüzdür. Özellikle de bu hakkı çocuklarımıza tanımamız gerekir. Onlar saf oldukları için kaynağa yakındırlar. Biz yetişkinler ne yazık kı biraz ayrı düşüyoruz o bölümden. Düşünsenize çocuklar ne kadar basitçe belli ederler duygularını, beğenip, beğenmediklerini, sevip, sevmediklerini. Duygularını ifade ederken içlerinde kötülük olmadığı için korkusuzca söylerler. Oysa bu biz yetişkinler için pervasızlıktır ve gerçeklerle yüzleşmedir.
Sustururuz ne yazık ki çocuklarımızı.
Sesimize ve kelimelerimize sahip çıkalım. Çıkalım ki çocuklarımız susmasın…
Sevgiyle kalın,

Sy

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder