8 Mart 2012 Perşembe

Son sözü söyleyen olmak önemli midir?

Konuşmak, kendini ifade etmek güzeldir. Anlaştığınız kişilerle sohbet etmek doyulmaz bir keyiftir. Peki, atışmalarda, kavgalarda sesimizi yükseltmek ve mutlaka son sözü söyleyen, noktayı koyan olmak önemli midir? İçinde dışında ne varsa boşaltmak, kinini kusmak ve tüm geçmişi ve şimdiyi ortaya dökmek; gerekiyorsa geleceğe de uzanmak nasıl bir duygudur? O an için tatminkârdır. Ya sonrasında? 

Benim için konuşmakta, atışmakta sessizlik içermelidir. Yani konuşmalarım ve atışmalarım önce sessiz olmalı sonra söze kelimelere dökülmelidir. Bu anlarım sessizliğimin içinden seçerek kullanacağım kelimelerden oluşmalıdır. Ancak o zaman mana ifade edeceklerdir, benim istediğim anlamı ve manayı oluşturacaklardır. Bakış açımı tamamen bana ait olarak kullanabilmiş ve ne istediğimi tam olarak ifade edebilmiş olurum o zaman. İnsanların kavgalarının ve anlaşamamalarının temelinde kendi kelimeleri ile değil kalıplaşmış tepkilerle cevap vermeleri yatmaktadır. Ben buna inanıyorum.

Sessiz kaldığım anlarda içime, kendime kolayca dönebiliyorum. O zaman ne istediğimi, ne anlatmak istediğimi özenle ortaya koyabiliyorum. Sessizliğin içinde olmadığım anlarda ise tepkisel olarak mevcut kalıpları ve kelimeleri kullanıyorum. Kendimle yaptığım çalışmalarda dikkat ettiğim en temel noktalardan biri oldu bu konu. Özellikle derinleşmeye gayret ettim verdiğim her cevapta, sorduğum her soruda. O zaman “ beni “ ifade etmiş oluyorum. Etrafımla kurmaya çalıştığım ilişkide bu sessizlik bana çok yardımcı oldu. İlişki kurmak için tercih ettiğim ifade şekli tamamen bana ait olmalı, benim kelimelerim benim duygularımı ifade etmeli, benim duygularım da benden gelmeli; bana ait olmalı diye düşünüyorum. O zaman ben konuşmuş, beni anlatmış ve  ifade etmiş oluyorum. Böyle olunca “kendimi “ her söylediğimde bulabiliyorum. 

Bilinçaltımdaki kalıplar, korkular, yargılar mevcut bilgi birikimimle birleştiğinde duygu patlamalarına yol açabiliyor ve ben karşımdaki kişi ile aramdaki farkları ortaya koyuyorum. Oysa yola çıkış amacım ilişki kurmak, sohbet etmek ise bu yol bana yardımcı olan bir yol olmuyor. Sessiz kaldığım anlarda karşımdaki kişi ile aramdaki mesafeyi kapatıyorum ve o kişiye bir alan bırakmış oluyorum. Bu alan onun kendisini ortaya koyması için yeterli oluyor. Böylece ne kadar farklı olursak olalım o kişi kendini rahatlıkla ifade edebilme imkânı buluyor. O kişi de kendisine kodlanmış olan bilgi dağarcığının dışına çıkmak için cesaret buluyor. Böylece bir frekansa gelebiliyoruz, konuşabiliyoruz. 

Sessiz kalabilmek için belli zamanlarda kendi içime dönüyorum, doğada yürüyüşler yapıyorum. Doğanın sesleri beni sakinleştiriyor ve kaynağıma döndürüyor. Bu anlar sayesinde başkalarını yargılamıyorum, olduğu gibi kabul ediyorum, yaşadıklarını anlıyormuş gibi bir tavır takınmıyorum, her duruma ve olaya uygun kalıplaşmış kelimeleri kullanmıyorum. Bunları yaparken konuşmayan, sohbet etmeyen, ilgisiz, çekingen bir tavırda değilim. Tam tersi daha içten, daha sıcak, daha empatik, daha saygılı oluyorum çünkü kendime, özüme dönüş yapmış oluyorum. 

Bu yüzden düzenli olarak sessizlik arayışındayım. Bu arayışım sayesinde sözlerim bir anlam ifade ediyor. Sözlerim ve davranışlarım karşımdakine beni anlaması için bir olanak tanıyor. Daha anlaşılır olduğumun bilincindeyim. Sessiz kalabildiğim anlar karşımdaki kişiyi anlayabildiğim anlardır. Sessiz kaldığım anlar benim kendimi yapılandırabildiğim, hayatımı şekillendirebildiğim ve hayatımda olmasını istediğim şeyleri bir araya getirebildiğim anlardır. 

Kendi sessizliğimi keşfedebilmiş olmayı seviyorum, sevgiyle kalın

Sy

2 yorum :

  1. Sessizlikte kendini dinlemek ve anlamak aslında nekadar önemli.Kendimizi doğru düzgün anlamadan karşı tarafı anlamaya çalışmakla tüketmişizdir bir çok yıllarımızı,dolayısı ile anlamayan ve anlaşılmayan olmanın mutsuzluğu ile küskün ve alıngan olmuşuzdur.Şimdi öğrendiklerimizi hayatımıza uygulamaya başlayınca anlıyor insan boşa çektiği küreklerle neden ilerleyemediğini..Bu harika paylaşımın için içten teşekkürler..Sessizliğin gücünü yeniden hatırlamama vesile oldun..Sağlıkla ve sevgiyle kal
    Sevgiler
    Sulhan

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim, sevgilerimle:))

    YanıtlaSil