11 Mart 2012 Pazar

Gülmek ve sohbet etmek. Dostlarla Almanya.

Birkaç gündür yurt dışındaydım, iş seyahati. Almanya’ya gittik eşimle birlikte. Hava da oldukça güzeldi, kar yoktu, yağmur yoktu ve ara sıra yüzünü gösteren bir güneşle boş vakit buldukça etrafı dolaştık sersem sepelek. Dostları ziyaret ettik. 

Ekonomik sorunlar Almanya’da da var. Benzin aşağı yukarı aynı rakamlarda satılıyor hatta dizel daha pahalı. Hayat ucuz değil, ev kiraları şehir merkezinde oldukça yüksek, evlerin metrekareleri düşük. Banliyölerde daha büyük metrekarelerde evler var, bahçeli; fiyatları daha uygun. Mezun olan gençlerin tan zamanlı iş bulması kolay değil. Haftanın belli günleri için- 3 günlük- işler oldukça yaygın. Ancak şehrin- Münih’teydik- tamamına bir düzen hâkim. Gençler akşam saatlerinde ellerinde birer sandviç ve içecekle parklarda ve meydanlarda gelişigüzel serilmiş sohbetteler. Hemen hemen hepsi kahkaha atıyorlar. Şık ve iyi giyimli orta yaş kesimi iş çıkışı akşam yemeği için restoranlara doluşuyor. Akşam saatlerindeki soğuğa kimsenin aldırdığı yok, bebek arabaları ile herkes kendisini dışarı atıyor. Belli bir saatten sonra sokaklarda kalabalık kalmıyor, evlerine çekiliyor herkes. 

En çok dikkatimi çeken şey hemen hemen herkesin sohbet etmesi ve güler yüzlü olmasıydı. Arkadaşını alan cafe'lerde, restoranlarda sohbetteydi. Tanıyan tanımayan birbirine kibarca selam veriyordu. Garsonlar belli bir düzen içinde müşterilerle ilgileniyorlardı. Kimse “Bakar mısınız?” diye seslenmek zorunda kalmıyor. Her şey tıkır tıkır işliyordu. 

İster istemez aklıma ülkem geldi. Yurdum insanı uzun zamandır selamsız sabahsız. Meşhur misafirperverlik ve güler yüzlü insanımız artık sadece kırsalda kaldı. Büyük şehirlerde ne yazık ki gülen surat yok artık. Hayat koşturmacası, hayat şartları, trafik problemleri, faturalar,sorunlar, sağlık problemleri vs. derken herkes hayattan bezmiş bir halde “ Merhaba” bile demeden yaşayıp gitmekte. Bu arada merhaba demeyiz ancak herkes herkesin ne yaptığı ile aşırı ilgilidir de. Eleştiriler, yargılar havalarda uçuşur ancak bir selam vermeyiz birbirimize. Bir dostunla sohbet eden, gülüşen insan sayısı parmakla sayılacak kadar azaldı artık. Maddi değerler, manevi değerlerimizi silip süpürmekte. Kızgınlık, öfke, şiddet her yeri yavaş yavaş ele geçirmekte. Sabırsız ve kuralsız bir toplum olma yolunda büyük adımlar atmaktayız. 

Tabii ki orada yaşayan dostlarımızla akşam yemeğinde konuştuğumuzda bizim yaşadığımız sorunları ara sıra onların da yaşadığını dinliyoruz kendilerinden. Ancak düzen ve hoşgörü genelde her yere hâkim olmuş durumda. Kırk iki yıldır orada yaşamakta dostlarımız. Ancak öyle bir noktaya parmak bastılar ki şaştım kaldım bir ara. Yurt dışında yaşamanın zorluklarından ve ülke özleminden bahsediyorduk ki mevzu bir anda şimdiki an ’a geldi. O an ’a… 

Hayatın çok kısa olduğunu ve dolu dolu yaşamak gerektiğiniz söylediler. Yabancı bir ülkede yaşamakla kendi ülkesinde yaşamanın farkı olmadığını; nerede yaşıyorsan orada an ’ı yakalamanın önemini vurguladılar. Sorunları kendimizin yarattığını ve çözümlerin gene bizde olduğunu ilave ettiler. Yaşadığımız tek an nefes aldığımız andır dediler. Geçmiş ya da gelecek önemli değil dediler. Buraya ilk geldiğimiz yıllarda Almanlar bizi; biz de onları tanımıyorduk. Zaman içinde birbirimizi tanıdık ve ortada bir yerde buluştuk dediler. İnsan istedikten sonra barış ve uyum içinde her yerde yaşayabilir dediler. Geçmişte olmuş olan negatif yaklaşımlara takılmıyoruz, günümüze bakıyoruz dediler. Geçmiş değişebiliyorsa gelecek neden düzenlenmesin ki diye ilave ettiler. Keyifli bir akşam yemeği ve sohbeti gerçekleştirdik. O an hatırlanan bir an ’dı benim için, güzeldi… 

Evim evim güzel evim, özlemişim evimi; evimi seviyorum. 

Sy

3 yorum :

  1. avrupanın bazı şehirlerinde bende aynı hislere kapılmıştım,ekonomik rahatlık insanların yaşam kalitelerini yükseltince yüzlerine bu yansıyor daha medeni duruyorlar..ülkemde de dilerim hep aydınlık mutlu yüzler olur...ama bende ne zaman bi yerden gelsem evim evim güzel evim demekten alıkoyamam kendimi....:) kaleminize klavyenize ruhunuza sağlık...bu arada 2.kitaptan haber var mı ? :))
    Sinem Şimşek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Var sevgili Sinem, şu an hala devam ediyorum nisan gibi biter herhalde.İlginç bir çalışma oluyor. Umarım hoşuna gider.
      Selcan

      Sil
  2. harika bu haber nisana bir şey kalmadı merakla bekliyorum kesinlikle beğenicem:<3

    YanıtlaSil