29 Ocak 2012 Pazar

Kaybetmenin acısı...


Köpeğim kayıp…
Tam on beş gündür kurt köpeğim kayıp. Öyle üzgünüm ki anlatamam. Gözümün önüne hep o kocaman kafası geliyor, bir de site kapısına saptığım andaki uluması…

Geçen sene yılbaşında kapı telefonumuz çaldı ve güvenlikten aradılar. Montlarımızı kapıp koştuk eşimle beraber. Bekçi kulübesinin yanına kadar gelmişti ve oraya yığılmıştı. Hiç kuvveti kalmamıştı. Bütün vücudunu uyuz kaplamış, her yerinde yaralar açılmıştı. Sırılsıklam ve neredeyse yarı baygındı. Hemen ona orada bir yer yaptık derme çatma çünkü diğer bekçi köpeğine hastalık bulaşmasından korktuk. Karnını doyurduk ve ertesi sabah için veteriner ayarlamalarını yaptık. Eve döndük.

Bekçi köpeğimizi de altı aylıkken Sarıyer’in sırtlarında bulmuştum. Tam o sırada bizim sitenin köpeği ölmüştü ve yeri boştu. Bekçi köpeği olmak üzere bal gözlü yavruyu sahiplenmiştim.  Dört senedir bizimle kızımız, hem de yaman bir bekçi köpeği oldu. Sitenin resmi güvenlik köpeği kendileri… İş güç sahibi anlayacağınız… Adı Reyna, bal gözlü Reyna…

Ertesi sabah eşimle birlikte özel bir battaniye ayırdık ve arabanın bagajına serdik ve kurdu veterinere götürdük. . Bu arada azami dikkatli davranıyorduk çünkü kendi evimizdeki köpeğimize ve kedilerimize herhangi bir şey bulaştırmak istemiyorduk. Tüm aşıları yapıldı, ilaçlı banyo yapıldı ve tedavisi başladı. Bizim de tam üç aylık mesaimiz başlamış oldu. Her Pazar eşim onu ilaçlı banyo için veterinere taşıdı. Ah bir görseydiniz gün geçtikçe güzelleşmeye başladı. Tüyleri tekrar çıkmaya ve yele yele uzamaya başladı. Kaşıntıları azaldıkça keyfi yerine geldi. Adını Kurt koyduk ancak site görevlileri çileli bakışlarından dolayı Garip de diyorlardı. Gerçekten de Garip Kurt çok çileler çekmişti. Gözleri o kadar efkârlı bakardı ki. Hayatın tokadını yemişti besbelli, atılmıştı evinden barkından sokaklara… Terk edilmenin acısını gözlerinde taşırdı kazınmışçasına…

Hiç tasma taktırmadı boynuna Kurt. Çok özgür ruhluydu. Tasma taktığımız ya da bağladığımızda sabaha kadar ulurdu, kıyamazdık ona; çıkartırdık. Bir de sitenin diğer sakinlerinden şikâyet gelirdi gürültü oluyor diye. Reyna ise alışkındı tasmaya ve zincire. Onları bizi köpeğimizle birlikte dolaşmaya çıkardığımda Kurt tasmamız olarak yürürdü yanımda, diğerleri tasmayla. Kurt daireler çizerdi; döner bir Tarçın’a bir Reyna’ya dalaşırdı; oyuna davet ederdi. Anlayacağınız ben sürü çobanı dolanırdım onlarla çayırda çimende. Dönerdik evimize hep beraber. Hiç uzaklaşmazdı yanı başımdan.

Reyna ve Garip Kurt on beş gün öncesine kadar çok mutluydular. Birlikte yaşıyor, birlikte oynuyor, birlikte yemek yiyorlardı. On beş gün önce kulübelerinin olduğu çitin kapısı bir ara açık kalınca gitti Kurt. O gün bugündür deliler gibi onu arıyorum. Bulamadım hiçbir yerde. Az önce bir dostum aradı civardaki bir köyün girişinde kurt gördüm dedi. Eşimle beraber atladık arabaya gittik ancak elimiz boş döndük. Garip Kurt değildi orada ki. Ne yazık ki…

Sevgili Garip seni çok özledim ve gözümde tütüyorsun inan.  Aklıma kötü bir şey getirmiyorum ve özellikle dikkat ediyorum; umarım seni seven birilerinin yanındasındır. Sen yeter ki gittiğin yerde huzurlu ve mutlu ol; ben seni özlemeye razıyım. Her neredeysen sana enerji yolladım; ihtiyacın varsa kullanman için ve bana geri dönmek istersen sana yol göstersin, kuvvet versin diye. Sen bana sabır ve sevginin ne demek olduğunu öğretmiştin biliyor musun? Seni veterinere götürdüğümüzde o kadar kötüydü ki durumun, yaşamaz; düşük bir ihtimal; isterseniz uyutalım demişlerdi. Bense senin gözlerine baktığımda yardım isteğini ve yaşama isteğini görmüştüm. Bana öyle bir bakmıştın ki senden vaz geçemezdim. Birbirimize destek olduk ve sen hayata tutundun. Dört patayla sarıldın yaşama koca kafam. O yüzden biliyorum ki her neredeysen o tutkuyla devam edersin hayatına.

Her zaman kalbimdesin ve hep gözüm yollarda, kendine iyi bak lütfen.

Seni seviyorum Garip,

Sy

1 yorum :

  1. Bugün 07.02.2012 ve Garip Kurt'um yuvasına döndü. Hoş geldi, bize mutluluk getirdi:))selcan

    YanıtlaSil