23 Aralık 2011 Cuma

Bu ikimiz için...

Bazen kendimi ifade edemiyorum. Yazabiliyorum ama arada atladığım bir nokta oluyor; okuyanın kendi bakış açısı. Bu yüzden kendime, eleştirilere daha açık olmayı telkin ediyorum. Her zaman, içimdeki her şey dışımda gözlemlenebilir. İçim dışım bir, saydam ve bir o kadar da şeffafım.

Eleştiriler yararlı ve yararsız olmak üzere ikiye ayrılır. Hayatımızda büyük yer kaplar. Yararlı eleştirilerle kırıcı olanları ayırt etmek gerekir diye düşünüyorum. Eleştiri yapıldığı zaman savunmaya geçiyorsak eğer algı ve bakış açısı sorunu girmiş demektir araya bir yerlere. Yapılan eleştirileri kendimizi savunmaya geçmeden değerlendirmemiz gerekir. Yararlı eleştiri bizlere ‘puzzle’ımızı tamamlama fırsatı verir.

Öte yandan eleştiri bizi yaralar. İçeriği şimdiyle genelde bağdaşmaz. İçinde daha çok geçmişi barındırır. Kişisel algılanır. Ben sevgiyi bir yere koyamıyorum... Genellemeye sokamıyorum. Öte yandan sevginin ne kadar hassas ama bir o kadar da yanlış değerlendirmelere ve kanaatlere saptırıldığına dikkat çekmek istiyorum. Sevgi var olan ve oldukça da kuvvetlenerek büyüyen bir histir. Bazen ”Ne sevdiğin belli ne de sevmediğin” deriz ya; bir o kadar da ucu açıktır. Her yana çekiştirilebilir.

Oysa Tanrı insanları yaratırken hep çift yaratırmış. Sonra o insanlar ayrı düşer ve nadiren çiftler bir araya gelirmiş. İşte sen ve ben öyle bir çiftiz. Mucizeyi başarmış ve birbirini bulmuş bir çiftiz. Ne mutlu bize!  Birlikteliğin en güzel yanı bu mucizeyi gerçekleştirmek ve gerçekleştirdiğinin de farkında olmaktır. Evli olmak, beraber yaşamak hepsi birdir. Özünde sevgi vardır. Saygı kol kola yürümektedir; evli olanlarla, beraber olanlarla. Ancak zaman geçtikçe yıpranır ilişkiler. Tıpkı yanlış programda ve yanlış ısıyla yıkadığınız çamaşırlar gibi. Hafiften solar, uçları pırtık pırtık olur. Tamiri kolaydır. Bir tutam taze sevgi buketi ister sadece. Yumuşatıcı, yoğunlaştırılmış yumuşatıcı, beyazlar, renkliler ayrımı hiç yoktur. Ön yıkama istemez. Mevcut ölçüye hafif bir ilave yeterlidir. Bembeyaz kar gibi çıkar makineden, kırışmamıştır, temizlik kokar buram buram. Bahar esintisi dolar eve, yuvaya.

Bu minik ilaveler ne mi olabilir? Küçük sürprizler olabilir. İstenmeyen şeylerin tartışmasını yapmamak olabilir. İçinde bulunduğun an’da olabilmek ve eskiyi deşmemek olabilir. Yalnızlığa ve alana saygı olabilir. Dışlanmış hissetmeden gönülden rıza ile yeni yapılana hoşgörü olabilir. Bunları yapabilmek o sevgiyi daha da yüceltir. Muhteşem bir şekilde ışıldar sevgi aradan geçen onca yıla inat, ne solar, ne de pırtık pırtık olur.

O zaman sevgi ve saygı birlikteliğine bir arkadaş daha katalım bu yolculukta. Onun adı da hoşgörü olsun. Eskiyi arkada bırakalım, gelecek olan yeni zamana kucak açalım, ‘şimdi'yi doyasıya yaşayalım. Zaman bizim zamanımız onu har vurup harman savurmayalım…

Bu senin içindi. Bu benim içindi. Bu ikimiz için bir eleştiriydi. Yapıcı tarafından tam kıvamında…

Sevgi, saygı ve hoşgörüyle kalalım ‘şimdi‘ de,

Sy


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder