Bugün annemle
beraberdim. Ne söylesem karşılığında bu lafı işittim annemden.
-İlaçlarını aldın mı
anne?
-Şimdi zamanı değil!
-Anne ilaçlar saatle
alınır kafana göre alamazsın. Zaten bir yığın ilaç alıyorsun lütfen saatinde al
ki işe yarasınlar.
-Ben bir yığın ilaç içmiyorum ki be kızım.
-Nasıl yani? Nasıl
içmiyorsun? Ne içiyorsun? Hangisini bıraktın?
-Kızım sen hasta mısın? Bir sus Allah aşkına, tansiyonumu oynatacaksın.
-Anne tansiyonun
ilacını almadığın için oynamıştır. Nerede duruyor hapların?
-Boşuna arama ilacı şimdi zamanı değil dedim sana. Ben sabah kalkıyorum
eğer tansiyonum oynamışsa tansiyon hapımı içiyorum. Tansiyonum normalse kolesterol
hapımı içiyorum. Kolesterolüm normalse o zaman da damar hapımı içiyorum. Merak
etme hepsini sırayla alıyorum, günüme göre zamanı gelince içiyorum yani.
-Bir şey sorabilir
miyim anne?
-Sor, zaten gözlerini belertmişsin sorma desem de soracaksın.
-Tansiyon ve kolesterolünün
normal olup olmadığını nereden anlıyorsun?
-Eee kızım zamanı gelince anlıyorsun. İçimden bir ses “Şimdi al” diyor
ben de alıyorum. Tam tansiyon hapımı alacakken “ Öbürünü” diyor; ben de ona
göre ilaçlarımı içiyorum.
-Bu nasıl mümkün
olabilir ki?
-Şöyle mümkün olabilir kızım, zamanla kendi bedenini öyle iyi tanıyorsun
ki böylece bedenin sana hükmedeceğine sen bedenine hükmediyorsun. Kendini
dinliyorsun ve neye ihtiyacın olduğunu belirliyorsun. Ben de böyle yapıyorum
işte.
-Baş ağrısı için ilacın
var mı anne beynim uyuştu yemin ederim ki! Sen beni deli edeceksin biliyor
musun?
-Neyi dilediğine dikkat et kızım. Hoş delirmezsin merak etme zamanı
değil.
-Niyeymiş? Ben de
içimdeki sesi dinlerim, zamanı gelince de deliririm.
-Deliremezsin zamanı değil, benim soyumda iki deli vardı ama onların
hastalığı yaşlılıkta çıkmıştı. Sen daha gençsin merak etme bir şey olmaz daha
zamanı değil.
-Senin zamanın
gelmiştir belki anne ha ne dersin?
-Terbiyesiz, Allah evlat eline bırakmasın. Bir de okuyorum, kitap
yazıyorum diyorsun. Bunları mı öğrendin o eğitimlerde?
-Anne beni seviyor
musun?
-Seviyorum ancak ilaçlarımı almam çünkü zamanı değil. Bana duygu sömürüsü
yapma! Haydi, kalk evine git. Senin kocan yok mu? Niye öyle bakıyorsun ayol,
adama yemek falan pişirmiyor musun? Yoksa boşandınız mı? Kızım konuşsana! Ay
sen çok zayıfsın bak kitlendin kaldın. Biraz yemek ye. Sana sucuk kızartmamı
ister misin? Vah başıma gelenler yoksa sen erken mi delirdin ne? Şimdi zamanı
değildi ama…
İşte annemle bir
günümüz böyle geçti. Kardeşime telefon
açtım ve “İlaçlarını almıyor annem” dedim. “Merak etme hepsini içiyor seni
sinir etmek için söylemiş öyle” dedi. Annemi aradım “ Anne neden bana numara
yaptın?” dedim. “Her şeye karışıyorsun beni merak ediyorsun biliyorum ama ben
iyiyim. Her şeyin bir zamanı var ve ben o zamanı gayet iyi biliyorum. Kendime
iyi bakıyorum sen hiç üzülme” dedi. “ Şimdi zamanı değil ancak benim için
meraklanacağın günler de gelecek elbette” diye ekledi ve telefonu kapattı.
Eşim seslendi “Akşam yemeğe çıkalım istersen” dedi. “Bugün
olmaz, şimdi zamanı değil” dedim. Güldüm ve sofrayı hazırlamaya başladım. Sen
hep kendine bakabil anne, zamanı hep sen bil…
Sevgiyle kalın,
Sy
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder