İfade kelimesinin
sözlükteki tanımı şöyle: düşünceyi, duyguyu söz ya da hareketle dışa vurma,
anlatım. Günlük hayatta bu ifadeyi gerek negatif gerekse pozitif olarak
kullanırız. Canımız nasıl istiyorsa, ne istiyorsa ifadeye o anki istediğimiz
anlamı yükleriz. En çok kullandığımız
daha doğrusu yaygın olarak kullandığımız ifade şekli konuşmaktır. Kendimizi en
çok konuşarak ifade ederiz. Hatırlıyorum da ben küçükken annem misafirliğe gittiğimizde bir tek
bakışı ile de bana çok şey ifade edebilirdi. Konuşmasına bile gerek kalmazdı. Hele bir
de o bakışlara tek kaş havaya kalkarak eşlik ederse bunun anlamı daha da
derindi. Neyse konudan ayrılmayalım…
Bana göre ifade bir
insanın gerçek duygu ve düşüncelerini dürüstçe ortaya koyması demektir. Bu
ister konuşarak, ister bakışarak, ister beden dili ile olsun sonuçta aradığım
kıstas dürüstlüktür. Çünkü ancak o
zaman karşımdaki insanı da kendini ifade etmesi için yüreklendirmiş, harekete
geçirmiş olurum. Son zamanlarda
karşımdaki kişinin kendini ifade edebilmesi için elimden geleni yapıyorum.
İnsanlar belli kalıplara sıkışıp kalmışlar sanki. Günlük konuşmalarda
toplasanız on ya da on beş cümleyi geçmeyen kalıplarımız var. Yerli yersiz bu
cümleleri tekrar edip duruyoruz. Otomatiğe bağlamışız.
-“ Merhaba, nasılsın?”
-“İyidir, sen?”
-“ Ne olsun, bildiğin
gibi.”
Böyle kısır konuşmalar
içinde kendimizi ifade etmemiz biraz karmaşık gibi geliyor bana. Hele sinir katsayımızın
arttığı anlar vardır ki; işte o anlar kendimizi bir dinlesek; sesimizi,
kelimelerimizi, beden dilimizi bir gözlemleyebilsek; işte o zaman anlarız ne
kadar ifade yoksunu bir durumda olduğumuzu. Bazen de içe kapandığımız anlar
gelir. Durum ne olursa olsun duygu ve düşüncelerimizi açıklamaz, içimize
atarız. “ Beni tanısaydı ne düşündüğümü bilirdi” ya da “ Beni umursamıyor ki,
ne düşündüğümü umursasın” gibi duygusal durumlarda gezinip dururuz.
Ne hissettiğimizi,
nasıl anladığımızı, neye ihtiyacımız olduğunu, neyin hoşumuza gideceğini ya da
gitmeyeceğini önce kendimiz anladığımızda; karşımızdakine de anlatmamız kolay
olacaktır. Önce kendimizle dürüst bir iletişim içinde olmalıyız, ardından da başkalarıyla
çünkü ifadenin düzgün olabilmesi için bunun gerekli olduğuna inanıyorum. Gözden
kaçırılmaması gereken bir nokta daha var aslında. Herkes bizim kadar duyarlı,
bizim kadar düşünceli ve anlayışlı olmayabilir. O yüzden bunu da göz ardı
etmemek gerekir. Gene de daha önce öne sürmüş olduğumu düşünceme yüzde yüz
katılıyorum; dürüstlük. Evet, benim ifade de aradığım temel nitelik dürüstlük.
İçten gelen bir ifade her zaman en kuvvetli olan ifadedir.
Her zaman dürüst bir
ifadeyle kalmanız dileği ile
Sy
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder