22 Şubat 2012 Çarşamba

Oğlumun çalar saati…


Bu ses kelimenin tam anlamıyla mahalleyi uyandırmaya yeter de artar bile. Oysa oğlumu sadece kımıldatabiliyor. Sağından soluna dönüp kaldığı yerden uyumaya devam ediyor. Sonra belli aralıklarla çalmaya devam ediyor. Ses, her seferinde tepesine inmeye çalışan el hareketinden kıl payı kurtuluyor ve sonra erteleme süresi geçince tekrar başlıyor avaz avaz kaldığı yerden devam ediyor. Oğlumun bedeni kalkmıyor, kımıldamıyor bile. Normal bir telefon sesi duyuluyor neden sonra. Ağız içinde yuvarlayarak yapılan bir konuşma ve takribi on dakika içinde kapıda beliriveren aşkım, balım, hayatımın özü oğlum; gülerek “ Günaydın anne” diyor. Ve gidiyor…

Ben bu süreci korku filmi izler gibi izliyorum, ya da karmaşık bir M.Knight Shyamalan filminde gibiyim... İlk başlarda giremiyorum içine bir türlü bu sürecin. Sonra bu karmaşık hali anlamaya başlıyorum yavaş yavaş. Zihnini, çalar saati ile uyarmaya ve gelen telefon ile de tam uyandırmaya programlamış oğlum. Hâlbuki bu çalar saatten komple kurtulmak mümkün. Nasıl mı? Zihinsel saatinizi kurarak tabii ki…

Fark ettim ki ben bir hafızaya sahibim. Ancak bu hafızamda sadece mevcut kayıtlı bilgiler var ve lazım oldukça bir yerlerden koşup gelip başköşeye kuruluveriyor bu bilgiler. Aradım, taradım bunların arasında sabah uyanmalarım ile ilgili belli bir kalıp- daha doğrusu bana ait bir kalıp- bulamadım. Sık olarak şu bilgilere rastladım; “Akşam geç yatma sakın sabah erken uyanamazsın, yorgun kalkarsın”; “ Çok kafein alma derin uykuya geçemezsin”; “ Ilık duş yap rahat uyursun”; “ Ilık süt iç hafif egzersiz yap yorulursan daha çabuk uyursun”; “Gaz yapacak şeyler yeme uykun kaçar” ve daha niceleri. Fakat bir tane bile “iyi kalkmayı dile, dinlenmiş olmayı seç, enerjik olmayı seç “ gibi kalıplar yoktu. Beynim ne varsa almış, biriktirmiş, depolamıştı. Ancak hiçbir ayırım yapmadan almıştı bu bilgileri. “Bu yararlı değil dememişti;” Yararlı olmalı çünkü öyle diyorlar, yazıyorlar, söylüyorlar, okuyorlar” demişti. Ben de mevcut kapasitemi kullandığım zamanlarda uyku sorunu ve uyanma sorunu yaşamaktaydım. Bu yüzden temizlik yaptım ve hafızamı elden geçirdim. Artık o hafızanın tamamı bana ait. Uyanmak için de hiçbir çalar saate gerek duymuyorum. Ne mi yapıyorum? Uykuya geçerken niyetimi seçiyorum ve söylüyorum.

Evet, uykuya dalmadan önce kendinize bir niyet seçebilirsiniz. Ertesi sabah dinlenmiş, zinde, enerji dolu ve tam vaktinde kalkmaya niyet edip öyle uykuya geçebilirsiniz. Belli bir zaman sonra bunun gerçekleştiğini göreceksiniz. Çok emin konuşuyorum çünkü denedim. Oldu…

Bir an önce uygulayın derim, eyleme geçin; rahatlatan, dinlenmiş ve enerjik kalkacağınız bir uykuyu seçin. Bunu yapabilecek potansiyel gücünüz içinizde mevcut. Kendinizi hep enerjik uyanmış, diri düşünün. Düşünün ki gerçekleşsin…

Küçük bir uyarı: Bunları oğlumla paylaştım, ilgiyle dinledi ve “ Tamam anne, yarın sabah beni sen uyandırsana” dedi. Kendinizi güvende hissetmek istediğiniz anlarda ve sorunlarınızı çözmek için girişimde bulunmaya karar verdiğiniz anlarda; bir çapa atmaya çalışıyorsanız eğer doğru olana doğru; bu çapayı önce kendinize doğru atın…

Enerjik ve diri kalın, sevgiyle

Sy

1 yorum :

  1. Zihinde biriken geçersiz kalıpları değiştirebilmenin yolu bizden geçiyor..Ne güzel ifade etmişsiniz.Teşekkürler...
    Sevgiler
    Sulhan

    YanıtlaSil