Sevgi sadece anlayış ve
farkındalıkla mümkündür der Osho. Böylece iki ruh birleşir ve bir olurlar öyle
değil mi?
Bence sevgi var
olduğunda şefkat vardır, paylaşmak vardır. Sevgi oluşmaya başladığında saygı da
olgunlaşmaya başlar. Hırs, öfke, bencillikten git gide uzaklaşırsın ve enerjin
en üst seviyelere çıkar. Sevdiğin zaman çiçek gibi açarsın ve etrafına mutluluk
yaymaya başlarsın. Tüm evrende “yin” ve” yang” var olmuştur ve peşi sıra da
kadınla erkek. Dolayısı ile aşk karşı konulmaz bir gerçektir ve sevgi aşkın
olgunlaşması demektir. Kalıcı ve koşulsuz sevgi oluştuğunda ise ömür boyu
sürecek birliktelikler doğar ve mutluluk tüm evreni kaplar sımsıcak, gök kuşağı
gibi.
Karnında kelebeklerin
uçuşması güzeldir. Dans edip şarkı söylemek gelir içinden. Telefonda takılı
kalır gözün. Neyle meşgul olursan ol; çaldığı an elin hafif bir titreme ile
uzanır o telefona. İçinden bir sevinç dalgası yükselir boğazına doğru ve
cıvıldarsın:” Alo.” Arayan hayatının aşkıdır. Hiçbir şeyin önemi kalmaz o an.
Ne hayat şartlarının, ne o an içinde bulunduğun sıkıntıların. Her şey
bulanıklaşır. Beliren tek şey o sesin sahibine ait olan yüz ’dür. Kalbinde
çizili olan yüz. Senin için en güzel olan yüz. Senin için öpülesi, sevilesi
yüz. Hep birlikte olmak, hiç ayrılmak istemediğin o yüz.
Onunla ilgilisindir
artık, aşkınla. Onun hangi yönlerini sevip hangi yönlerini değiştirmek
istediğini düşünmeye başlarsın. Evlenince nasıl birlikteliğiniz olacağını hayal
edersin. Evin, eşyaların tüm detayların hazırdır zihninde. Ancak bazı ufak tefek
pürüzler vardır. Onlar da hallolmayacak gibi değildir aslında. Bu yüzden
şimdilik susarsın ve nasıl olsa değiştiririm evlendikten sonra dersin kendi
kendine. Kaldığın yerden hayaline devam edersin ve hayalini gerçekleştirmek
üzere adımlarını atmaya başlarsın.
Hâlbuki sevgi her zaman
diğerini olduğu gibi kabul etmek ve kendisi olmasına müsaade etmek demektir.
Onun sen olmasını isteyemezsin. Senden bir kopya yaratamazsın. Onun kendine
göre düşünce ve davranışları vardır. Onlardan vaz geçmesini istemek onu
değiştirmek değil olmadığı bir şeye dönüştürmek demektir. Dayatmacı bir tutumla
sevgini büyütemezsin, yaralarsın. Arkadaşlarını beğenmeyebilirsin, çorba
içişinden hoşlanmayabilirsin, çok konuşması veya bağırarak konuşması seni
rahatsız edebilir, seninle bazı konularda fikir ayrılığına düşebilir. Ancak
bunlar onu oluşturan yapı taşlarıdır. Sen bu yapıyı değiştirmeye kalktığın an,
ana binada çatlaklar oluşabilir ve kolonlar yeni inşaatı taşıyamayabilir.
Böylece farkına varmadan onu mahvetmeye başlarsın.
Olduğu gibi sev;
hatalarıyla. Onlar sana göre hata; ona göre normal, olması gerekenler. Onunla
kendini paylaş, sevgini paylaş ancak bırak o kendisi olmaya devam etsin. Zaman
içinde uyum kendiliğinden gelecektir. Hem unutma onun da sende beğenmedikleri
vardır, değiştirme çabası içinde olacağı tutum ve davranışların vardır. Tek
taraflı değil; bir de diğer taraftan izleyici olarak katıl bu olaya. O zaman
herkesin birey olarak var olma hakkı olduğunu daha iyi anlarsın. Evlilik,
birliktelik adına her ne derseniz deyin; bir diğerinin dönüşmesi ve yok olması
demek değildir; birlikte var olabilmek demektir. Bu da ancak koşulsuz sevgiyle
gerçekleşebilir. Olduğu gibi kabul etmek, hesapsız bir ilişki içinde olmak güzeldir.
Bence eğer kendini
seversen, sevginin ne demek olduğunu çok daha iyi anlayabileceğin için, önce
kendini sev. Kendini sevmezsen bir başkasına sevgi sunmanın nasıl bir şey
olacağını nereden bileceksin ki? Kendini sev ve böylece sunacağın sevgi koşulsuz
sevgi olsun.
İlişkinizde; dedektif,
baba, anne, yargıç, uzman doktor, bilirkişi olmayın sadece sevgili olun, hep
aşkta kalın. Mükemmel olmaya çalışmayın, karşınızdakini de mükemmel olmaya
zorlamayın. Sadece sevgi verin ve sevgi alın. Bu alışverişte ödeyeceğiniz
tutarda bellidir. Alacağınız faturada sadece bir tek şey göreceksiniz ödemekle
yükümlü olduğunuz: “mutluluk”
Sevgililer gününüz
kutlu olsun ve her gününüz sevgiyle dolsun,
Sy
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder