22 Şubat 2012 Çarşamba

Sizi alıkoyan engelinizi keşfedin!

Bu yazıyı daha önce yayınlamış olabilirim veya farklı bir sitede yayınlayıp bloğuma almamış da olabilirim. Ancak dosyalarımın arasında gezinirken gözüme çarptı. Bugünkü halime uygun düştüğü içinde yayınlamak istedim. Daha önce okuduysanız tekrar okuyun, belki bugün daha farklı bir şey verebilir size de…


İşsiz kalmak, sağlığınızın bozulması, paranızı kaybetmek, sevdiğinizi kaybetmek, ölüm, memleket ekonomisi, alıştığınız düzenin bozulması, sınavdan kötü not almak, ebeveynlerinizin istediğiniz izni vermemesi, terfi edememek, borcunuzu ödeyememek vb. Ne kadar ürkütücü değil mi bu saydıklarım? Hemen hemen hepimizin içinde var olan korkular ve sıkıntıların ana başlıkları gibi durmaktalar ve hayatımızı kısıtlayan engeller bunlar diyebiliriz bir anlamda.

Aslında var olan ve içinde bulunduğumuz durumdan şikâyet etmek bizi yeni fırsatları görmekten alıkoyar. Dikkatimizi veremez ve fırsatları kaçırabiliriz. Çünkü sızlanmakla meşgulüzdür. Aslında yapmamız gereken çok basit bir şey var; dinleyeceğiz, eyleme geçeceğiz ve başaracağız. Her tarafımız fırsatlarla dolu olabilir yeter ki görmeyi ve seçmeyi isteyelim. Sunulmuş olan fırsatların hangisini görebilirsek ona yönelebiliriz. Yeter ki kendimize ve başaracağımıza inanalım ve şimdi fırsatı görmeyi seçebilelim.

Biliyor musunuz mutlu olmak bir tercih meselesidir. Paramız yoksa ve işten kovulmuşsak, sevgilimizden ayrılmışsak, sınavdan çakmışsak, sağlımızı kaybetmişsek nasıl mutlu olabiliriz ki? Sadece mutlu olmayı seçerek diye cevaplayacağım bu soruyu kendi adıma. Sizleri bilemem. Mutlu olmayı istemek için de hiçbir şeye ihtiyacım yok; ne paraya ne pula… Yapamadıklarıma “keşke” demeyi bırakıp tam olarak gerçekten neyi istediğime odaklanabilirim. Bana olmam gereken söylenmiştir ancak bunu bir kenara bırakıp kendi olmak istediğimi seçebilirim. Düşüncelerimi kontrol edebilirim. Kontrol edemesem de en azından her düşüncemi duymayı bırakabilirim. İstediğimi duymayı deneyebilirim. Yapamadıklarım ya da olamadıklarım için başkalarını veya durumları suçlamaktan vazgeçebilirim. Mazeret aramayı bırakabilirim.

Bakın bu söylediklerim ilk önce kulağa saçma geliyor biliyorum. Bana söylendiği zaman ben de aynı tepkileri veriyordum. Öğrendim ki içinde bulunduğum durumu düzeltmenin yolu önce “ içimi ” değiştirmekten geçiyormuş. Bunu ilk duyduğum zaman da pek net algılayamamıştım çünkü yaşamın içerden dışarıya gerçekleştiğini bilmiyordum. Bugün çok iyi biliyorum, anlıyorum ve hissediyorum. Hani “İçim dışıma çıktı” deriz ya belli durumlarda; gelin bu deyimi farklı algılamaya çalışın.

“Off saçmalamış bu kadın da be kardeşim, bu hayat koşuşturmacası içinde ne dediğini biliyor mu acaba?” dediğinizi duyar gibi oldum galiba.  Evet, ben biliyorum çünkü ben içimin ne olduğunu gördüm ve kabullendim. İtiraf ettim ve barıştım kendimle. Kendimi olduğum gibi çıplak gözle seyrettim. Memnun olmadığım parçalarımı da kabullendim; değiştirebildiklerimi değiştirdim. Bunu bırakmaya hiç niyetim yok. Artık ne olduğumu, ne istediğimi, ne yapabileceğimi biliyorum ve asla kendimi kandırmıyorum. Kendime yalan söylemiyorum, oldukça dürüst davranıyorum.

Burada ve şimdi neden bulunduğumun bilincindeyim artık. Bu da bana yetiyor.
Neyin size engel olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz derim. Sizi engelleyen tek şey sadece sizsiniz. Bunu unutmayın…

Sevgiyle ve engelsiz kalın,

Sy


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder