İşsiz kalmak, sağlığınızın bozulması, paranızı kaybetmek, sevdiğinizi kaybetmek, ölüm, memleket ekonomisi, alıştığınız düzenin bozulması, sınavdan kötü not almak, ebeveynlerinizin istediğiniz izni vermemesi, terfi edememek, borcunuzu ödeyememek vb. Ne kadar ürkütücü değil mi bu saydıklarım? Hemen hemen hepimizin içinde var olan korkular ve sıkıntıların ana başlıkları gibi durmaktalar ve hayatımızı kısıtlayan engeller bunlar diyebiliriz bir anlamda.
Aslında var olan ve
içinde bulunduğumuz durumdan şikâyet etmek bizi yeni fırsatları görmekten
alıkoyar. Dikkatimizi veremez ve fırsatları kaçırabiliriz. Çünkü sızlanmakla
meşgulüzdür. Aslında yapmamız gereken çok basit bir şey var; dinleyeceğiz, eyleme geçeceğiz
ve başaracağız. Her tarafımız fırsatlarla dolu olabilir yeter ki
görmeyi ve seçmeyi isteyelim. Sunulmuş olan fırsatların hangisini görebilirsek
ona yönelebiliriz. Yeter ki kendimize ve başaracağımıza inanalım ve şimdi
fırsatı görmeyi seçebilelim.
Biliyor
musunuz mutlu olmak bir tercih meselesidir. Paramız yoksa ve
işten kovulmuşsak, sevgilimizden ayrılmışsak, sınavdan çakmışsak, sağlımızı
kaybetmişsek nasıl mutlu olabiliriz ki? Sadece mutlu olmayı seçerek diye
cevaplayacağım bu soruyu kendi adıma. Sizleri bilemem. Mutlu olmayı istemek
için de hiçbir şeye ihtiyacım yok; ne paraya ne pula… Yapamadıklarıma “keşke”
demeyi bırakıp tam olarak gerçekten neyi istediğime odaklanabilirim. Bana olmam
gereken söylenmiştir ancak bunu bir kenara bırakıp kendi olmak istediğimi
seçebilirim. Düşüncelerimi kontrol edebilirim. Kontrol edemesem de en azından
her düşüncemi duymayı bırakabilirim. İstediğimi duymayı deneyebilirim.
Yapamadıklarım ya da olamadıklarım için başkalarını veya durumları suçlamaktan
vazgeçebilirim. Mazeret aramayı bırakabilirim.
Bakın bu söylediklerim
ilk önce kulağa saçma geliyor biliyorum. Bana söylendiği zaman ben de aynı
tepkileri veriyordum. Öğrendim ki içinde bulunduğum durumu düzeltmenin yolu
önce “ içimi ” değiştirmekten geçiyormuş. Bunu ilk duyduğum zaman da
pek net algılayamamıştım çünkü yaşamın içerden dışarıya gerçekleştiğini
bilmiyordum. Bugün çok iyi biliyorum, anlıyorum ve hissediyorum. Hani “İçim
dışıma çıktı” deriz ya belli durumlarda; gelin bu deyimi farklı algılamaya
çalışın.
“Off saçmalamış bu
kadın da be kardeşim, bu hayat koşuşturmacası içinde ne dediğini biliyor mu
acaba?” dediğinizi duyar gibi oldum galiba.
Evet, ben biliyorum çünkü ben içimin ne olduğunu gördüm ve kabullendim.
İtiraf ettim ve barıştım kendimle. Kendimi olduğum gibi çıplak gözle seyrettim.
Memnun olmadığım parçalarımı da kabullendim; değiştirebildiklerimi değiştirdim.
Bunu bırakmaya hiç niyetim yok. Artık ne olduğumu, ne istediğimi, ne
yapabileceğimi biliyorum ve asla kendimi kandırmıyorum. Kendime yalan söylemiyorum,
oldukça dürüst davranıyorum.
Burada ve şimdi neden
bulunduğumun bilincindeyim artık.
Bu
da bana yetiyor.
Neyin size engel
olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz derim. Sizi engelleyen tek şey sadece
sizsiniz. Bunu unutmayın…
Sevgiyle ve engelsiz kalın,
Sy
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder