11 Şubat 2012 Cumartesi

Nerede olursan ol fark etmez.


Nerede olursa ol hiç fark etmez. Her daim eşsin, annesin, kadınsın ve yapmakla yükümlü olduğun, kibarca üstüne atılmış vazifelerin vardır. Yapabilecek hiçbir şeyin yoktur. Sanki yanmış bir tava gibisin ya da dibi tutmuş bir tenceresin. Suyun bitmiş, ocak harlı ve yapışmış üstüne görevlerin çaktırmadan. Hafiften kırarsın boynunu yana, süzersin gözlerini yarım aralık, vicdan yaparsın, duygusala bağlarsın; yemezler ki güzelim; alışmışlar hizmetine. Daha doğrusu alıştırmışsın ne yapalım…

Evdesin ve tatile çıkmaya hazırlanıyorsun. Deli manyak bavul yaparsın; iç çamaşırı, kılık kıyafet, çorap, gecelik, pijama, yedek tişörtler, atkılar ve eldivenler( mevsimine göre), ayakkabılar( gece ve gündüz için)… Ter içinde kalırsın, daha tatile çıkmadan tatil burnunda tütmeye başlar. Aniden irkilirsin sanki elektrik vermişlerdir sana azar azar; çaktırmadan.  Ecza dolabına koşarsın; ağrı kesici, ateş düşürücü, kolesterol, burun spreyleri, kemik ilacı derken bir çanta daha yaparsın. Yüz temizleyici, nemlendirici, dudak kremi, vücut losyonu, ayak kremi, el kremi, şampuan, kese, saç kremi; ay fenalık geldi bana; yatsam kalksam ve tatile çıkmış olsammm…

Rezervasyonu yaparsın,  odaya meyve sepeti, şarap, çiçek…  Günlük detayları halledersin, evi, kedileri, köpekleri emanet edersin, bahçe sulamayı ayarlarsın, gazete bayisine ekmek gazete bırakma dersin, annene hoşça kal dersin, kardeşini ararsın, görümceleri unutmayalım, oğluna yemek siparişi olup olmadığını sorarsın ve çıkarsın yola… Acaba bir şey unuttum mu? Terlik almış mıydım?

“Nereye gidiyoruz? Gece için ne aldın? Masaj rezervasyonu mu yaptın? Vaktimiz kalacak mı? Müze mi? Niye hep müze geziyoruz? Benim kulak ilacımı aldın mı? Kolesterol hapım?  Koluma jel aldın mı? Niye suratın beyaz senin ne oldu sana? Tansiyonun mu düştü? İyi ki tatile çıktık, dinlenirsin.”

“Dışarda yemek yemeyelim, otelde yemek yiyelim olur mu; hava çok soğukmuş.”  “ Masajdan başım ağrıdı!” Telefon çalınca ürperirsin aniden; “ Efendim oğlum.” “ Anne benim siyah desenli tişörtüm nerede? Hani üstünde ….resmi olan?” “Bilemiyorum oğlum, dolaba baktın mı? Aklımı aldın bu saatte evlatçım.” “ Niye aklına kötü şey geliyor ki, ne zaman arasam böyle söylersin zaten.”

Çok teşekkür ederim kendime. Gelişip değişim yaşayabildiğim için. Çok teşekkür ederim kalıcı değişim yaşadığım ve böylesi durumlarda gerileme yaşamadığım için.” Ne yazıyorsun? Benim kulağım ağrıyor, damlayı aldın mı?” Tanrım! İki gün için beni, aklımı, bedenimi ve zihnimi korumanı; beni sevdiğini kulağıma fısıldamanı rica ediyorum. Biliyorum, biliyorum; bir daha ki sefere kendime organizasyon yapacağım, duydum seni tüm zihnimin içinde. Ben de seni seviyorum. Ancak; bu karmaşayı, bu koşturmaca halini de seviyorum. Yaşadığımı anlıyorum, güçlü olduğumu anlıyorum ve tüm ailemi ne çok sevdiğimin böylesine durumlarda çok daha fazla farkında oluyorum. Onları, kendimi ve seni çok seviyorum. İyi ki varlar, iyi ki varsın.

“Terliklerimi almış mıydın?”
“Evet aşkım!”

Sevgilerimle kalın hepiniz,

Sy

1 yorum :

  1. Anne olmanın,eş olmanın o vaz geçilmez tatlı telaşı hiç bitermi?Gece gündüz 7,24 devam...Yinede eylenebilmek,yinede mutlu olabilmek ne güzel...Hayata baktığınız pencere her geçen gün genişlesin ve daim mutlu olun ....Sevgiler
    Sulhan

    YanıtlaSil