4 Eylül 2012 Salı

Hazır mısın?


Hayatımızın her aşamasında bu soru karşımıza çıkar. Okula gitmeye hazır mısın? Evliliğe hazır mısın? Anne olmaya hazır mısın? Baba olmaya hazır mısın? Üniversiteli olmaya hazır mısın? İş hayatına hazır mısın? Kendi işini kurmaya hazır mısın? Bu soruları çoğaltmak mümkün. Her iki cins içinde alabildiğine bir hazır olma durumu var anlayacağınız. Bir de bu durumun, hazır olup olmadığımızın kontrolü var. Hazır mısın? İyi de hazır olmak gerekli mi? Hayatta her şeye hazırlıklı olmak mümkün mü? Kime neye göre hazır olmalıyız?

Hep bir hayata adapte olma peşindeyiz veya adapte edilme durumundayız. İçinde bulunduğumuz her dönemi sağlıklı atlatabilmek çabasındayız veya öyle yapmamız gerektiğini dikte ediyorlar. Her dönemimizi başarıyla tamamlamamız bekleniyor bizden. Verimli olmamız isteniyor. Genel olarak nedense sözde var olan ancak uygulamaya gelince tamamen fos çıkan bazı beylik laflar eşliğinde hayatta yol almamız isteniyor. “ İş birliği içinde olun, takım çalışması yapın, empati kurun, inisiyatif kullanın, sorumluluk alın, uyumlu olun, analitik düşünce yapısı içinde olun, çözüm odaklı olun gibi şık cümleler kuruyor herkes. Veli, eğitmen, işveren, eş, dost… Uygulamaya geçince ne oluyor? Bu dikte edilenleri bazılarımız canla başla uygulamaya koyarken neler oluyor? Karşılık bekleyip de alamayınca neler oluyor? Çözülüyor muyuz? Dağılıyor muyuz? Çoğunluğa uyum sağlayıp sistemden farklı gözükmeme gayreti iliklerimize kadar işliyor mu? Nasıl çıkıyoruz işin içinden? Hazır mıyız?

Oğlum bu pazartesi iş hayatına atıldı. Çok yoğun duygular yaşadım kendisini yolcu ederken. Doğduğu an ile şimdiki an arasında yayınlanan filmi soluksuz izledim zihnimde. Allah herkese nasip etsin, güzel anlardı. “En önemli başlangıç, bir yerden başlamaktır. Neyle başladığın önemli değildir. Bana göre asıl önemli olan neye dönüşmeye çalışacağındır. Her ne yapıyorsan o yaptığına ait olmaya çalış. Böylece istediğin şey her ne ise onu olabilirsin. Geleceğini, geçmişi anlatıp örnek verenlerle değil, kendi düşüncelerinle şekillendir. Her ne yapıyorsan severek yap. Annen olmamı seçtiğin için teşekkür ederim” dedim kendisine. 

Bundan sonra da her nerede olursa olsun, onunla olacağım, takdir edeceğim, destekleyeceğim kendisini. Bugüne kadar yapmış olduğum gibi. Düştüğünde kalkıp kalkmadığına göz atacağım. Biliyorum ki hayatını şekillendirecek ve kendisi için en iyi olan şekliyle, olması gerektiği gibi hayatını kuracak. Güveniyorum oğluma, güveniyorum gençliğe. Yoldan çekilme zamanını bilmek gerek. Ara sıra göz atmayı bilmek gerek. Göz atmakla yetinmeyi bilmek gerek. Hazır olup olmadıklarına bakmaları için onlara izin vermek gerek…

Sevgiyle kalın,

Sy

1 yorum :

  1. Tek kelimeyle muhteşem.............
    Sevgiler ,Sulhan

    YanıtlaSil